Pazar, Kasım 09, 2008

3 saat sonra imzalar tamam...






Yaklaşık 3,5 - 4 saat süren bir beklemenin ardından mutlu sona ulaşanların yüzünde heyecanlı ve yorgun bir mutluluk vardı.

Uykusuz standı




Uykusuz poterlerini alanlar hemen yan taraftaki imza salonunda alıyor soluğu

"Uykusuz" Saatler...



İstanbul Kitap Fuarı bugün sona eriyor. Kitaptan nasibimizi almak ve biraz da atmosferi biraz kolaçan etmek için dün fuar sınırları içine kendimizi attık. Atış ama ne atış, mahşeri bir trafik, arabayı bırakacak park yeri bulmak neredeyse imkansız. Kitaba ve fuara olan ilgi göz yaşartıcı. Fuardan kalan en önemli izlenim, çocukların ilgisi, yetişkinlerden daha fazla kitaba.

Neyse yandaki fotoğrafta ve diğer fotoğrafların hikayesini anlatmak istiyorum size. Mizah dergisi Uykusuz'un standı ve imza alana mahşer alanı gibiydi. Her yaştan insan, türbanlısı Metallica tişörtlüsü hemen hemen herkes standın başında bir poster ya da takvim amka için birbirlerinin üzerlerine abanıyorlar.

Posterler arasında en çok satan ise Uykusuz ekibinin tamanının bulunduğu poster ve bir de şirin mi şirin son zamanların en çok ilgi gören karakteri Forat'ın posteri. Buradan posterleri ve takvimleri alanlar hemen yan taraftaki imza salonuna geçiyorlar. En az 45-50 metrelik bir kuyruk. İmza için bekleyen gençler, sıra kendilerine geldiğinde titremeye başlıyorlar, heyecandan dilleri kuruyor. Hele imza masasının en sonunda oturan Yiğit Özgür'ün önüne geldiklerinde bayılacak gibi oluyorlar.

Çok keyifli bir atmosferdi, o çoçukların heyecanını ve Uykusuz çizerlerinin yorgun mutluluğunu görmek beni çok keyiflendirdi. İmza salonunda en önemli izlenimim ise büyük bir sükünet ve sessizlik oldu. Hiç bir panik yok, hiç bir itiş kakış yok. Herkes o kadar medeni ve anlayışlıydı ki, son zamanlarda pek görmediğim bir resimdi. İnsanları ortak paydada buluşturan şeylerin içeriği ve kalitesi de kitlenin davranış biçimlerini önemli derecede etkileyebiliyor.