Cumartesi, Kasım 11, 2006

WWF Türkiye'den Baltalı Golf ilanı


Bu hafta yine sizlere beğendiğim iki yeni ilanı göstermek istiyorum. Bu ilanların özelliği ikisi de çevre konuları ile ilgili olması. Birinci ve en çok beğendiğim, bana en çarpıcı geleni WWF – Türkiye’nen aylık dergilere verdiği bir ilan. Ben bu ilana Baltalı Golf adını verdim. Meğerse golf oynamak için sopalara gerek yokmuş. Golf oynamak için öncelikle golf oynayacak arazi bulmak ve buradaki ağaçları kesmek gerekiyormuş. Yani golf için baltalı ilahlar ve motorlu testere yeterli oluyor. Bu golf sahalarını yeterli derecede yeşil tutmak için ise ne kadar çok su harcandığını ve doğal su kaynaklarından yasa dışı su çekildiğini de bilmemiz gerekiyor. WWF – Türkiye’nin ilanında “Tek vuruşta 200.000 ağaç” sloganıyla şunları anlatıyor. “Güney kıyılarımızda açılması planlanan golf sahaları için yüz binlerce ağaç kesilecek. Üstelik bölgenin su kaynakları yeni sahaları kaldıramayacak kadar sınırlı. Bir büyük yanlışı engellemek için bize destek verin. www.wwf.org.tr”

Yine çevre konusuna duyarlı bir etkinlik ilanıydı. Sadece bir dergide göndüm. Türkiye’de böyle bir etkinliğin yapıldığı ile ilgili hiç haber okumadım. İlan ve haber kullanımı çok kısıtlı kalsa da benim dikkatimi çekmeyi başardı. 31 Ekim 2006 tarihinde düzenlenen Uluslar arası Karadeniz Etkinlik Günü ilanıydı yukarıda gördüğünüz. Karadeniz’in bırakılan atıklardan dolayı iyice kirlenmesi ve doğal yaşamın giderek kaybolmaya başlanması üzerine Karadeniz’in eko-sisteminin korunmasına yönelik yapılan projeler bütünü. İçinde Rusya, Bulgaristan, Gürcistan, Romanyave Türkiye’nin sivil toplum kuruluşları ve hükümetler düzeyinde yürütülen bir proje. Reklamın mesajı kısa ve net. “Atıklarınızın sonuçlarına katlanmaya hazır mısınız? Karadeniz’i kurtarmak için destek olun. www.oneblacksea.org “

Çevremizle ilgilenmeye ve elimizden bir yardım geliyorsa yapmaya hazır mısınız. Ağaçsız ve penceresinden içeri atık boşalan bir dünyada yaşamak istemiyorsak.

Haftanın Kitabı


Pazarlama Mucize mi ?

Pazarlama konusunda eğitim ve seminerler veren pazarlama uzmanı Zeki Yüksekbilgili’nin yetin kitabı “Pazarlama Mucize Değildir” Sinemis Yayınları’ndan çıktı. Zeki Yüksekbilgili pazarlama konusunda hem teorik hem de çalışma alanında kısa zamanda önemli ulusal ve uluslararası deneyim kazanmış bir pazarlama uzmanı. Kitabında özellikle Türkiye’de olduğu kadar dünyada da bir sorun haline gelen bir yanlışa dikkat çekiyor. Benim de sık sık yazılarımda vurguladığım, pazarlama müdürlerinin kendilerini satış müdürü sanmaları ve onların işlerini yaparak pazarlama disiplininden ve uygulamalarından uzaklaşmaları konusunda saptamları var. Zeki Yüksekbilgili kitabında pazarlamanın ne olup olmadığını anlatırken, şirketlerin yönetim yanlışlarının pazarlamaya çıkartıldığına dikkat çekiyor. Küçük işletme yöneticilerinden, pazarlama ve işletme öğrencilerine, pazarlama iletişimi alanında çalışan PR’cı ve iletişimcilere kadar büyük bir kesimin okuması gereken bir kitap. Keyifli okumalar.

Pazarlama Mucize Değildir
Zeki Yüksekbilgili
87 sayfa, 6 YTL
Sinemis Yayınları

Pazar, Kasım 05, 2006

Mahalle Afet Gönüllüsü olun


Geçtiğimiz haftalarda iki kez sallanınca yine aklımız başımıza geldi. Epeydir unuttuğumuz deprem yine zihinlerimizi kurcalamaya başladı. Yaşanan depremlerin, büyük depremin habercisi olup olmadığı tartışmaları arasında önemli bir konu yeterince ele alınmıyor: Depreme karşı hazırlıklı olmak. Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), depremi ve alınacak önlemleri anlatmak üzere herkese çağrı yapıyor. En kısa zamanda deprem sırasında yapılacak yardım konusunda bilgilenmek için MAG’a katılın.

Depreme hazırlı olmak herkesin yapabileceği en doğru şey, deprem karşısında neler yapabileceğimizi öğrenmekle başlayabiliriz. Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG) işte bu anlayışı görev edinerek afetlere karşı mahalle düzeyinde bilinçlendirme çalışmaları yapıyor. 2000 yılında, ilk olarak Kocaeli’nde kurulan Mahalle Afet Gönüllüleri (MAG), Türkiye’de afet bilincini artırmayı ve mahalle düzeyinde örgütlenerek, bireylerin kendilerinin ve sevdiklerinin hayatlarını kurtarmalarını sağlamayı amaçlıyor.

MAG’a katılmak için

MAG, valiliklerle birlikte yürütülen Mahalle Afet Destek Projesi (MADP) kapsamında, gönüllülerine hem eğitim hem de malzeme temin ederek, mahalle düzeyinde afete hazırlık birimleri yaratıyor. MAG halen İstanbul, İzmir, Kocaeli ve Yalova’daki 60 mahallede toplam 2552 gönüllü ile faaliyetlerini sürdürüyor.

MAG’a katılmak için bağlı bulunduğunuz muhtarlığa başvurmak ve üyelik formlarını doldurmak. Bir mahallede en az 50 başvurunun yapılması halinde muhtarlar, formları proje merkezine iletiyor.

Başvurular, 18-60 yaş arasında, fiziksel engeli olmayan, yüz kızartıcı suçtan hüküm giymemiş, mahallede uzun süredir oturan ve oturmayı planlayan, gönüllü çalışmasına inanan, takım çalışmasına yatkın kadın ve erkeklere açık.

Proje kapsamında, uzmanlar tarafından afet bilinci ve hazırlık, temel arama-kurtarma, temel ilkyardım, afet psikolojisi ve temel yangın söndürme konularında eğitim veriliyor. MAG ekipleri, temel eğitim programından sonra, yeni eğitimler ve tatbikatlar sayesinde bilgi ve becerilerini geliştiriyorlar.

MADP kapsamındaki mahallelerde, güvenli ve kolay ulaşılabilecek bir yere, içinde MAG ekipmanlarının bulunduğu ve Mahalle Afet Destek Merkezi olarak kullanılan bir konteyner yerleştiriliyor. Merkez ve ekipmanların bakımı, dikkatle hazırlanmış periyodik bir bakım sistemine göre, gönüllüler tarafından yapılıyor.

”Yaşamak ve yaşatmak bizim elimizde” sloganıyla gönüllü çalışmalarını yürüten MAG ve eğitim programları hakkında ayrıntılı bilgi www.mag.org.tr adresinden ya da 0212 296 54 90 numaralı telefondan alınabiliyor.

Ayakkabı Dünyası ile “Yürüyelim Arkadaşlar”


Önceden belirlenmiş ve her yıl kutlanan bayramlar, milli günler, özel haftalar, ya da spor karşılaşmaları, markaların iletişim yapması için önemli fırsatlar yaratır. Geçtiğimiz yıllarda bunun en güzel örneklerini gazete ve televizyon ilanlarından hatırlıyoruz. Hemen aklıma gelen, Coca Cola’nın Türkiye’nin katıldığı G.Kore – Japonya’daki Dünya Kupası reklamı. Hani çoluk çocuk herkesin kırmızı beyaz lambalar yaktığı, seslerini Asya’ya ulaştırdıkları, bizim futbolcuların o sesleri pencereyi açtıklarında duyması. Ya da Japonya’daki dünya basketbol şampiyonasında Arjantin – Türkiye maçında milyonlara ulaşan Kariyer.net reklamını kim unutur. Hani Arjantinli basketbolculara Türkiye maçından sonra başka bir iş ararsanız Kariyer.net’ten kendinize yeni bir iş bulabilirsiniz mesajını veren. Hepimiz çok gülmüştük.

En güzel 29 Ekim ilanı

Geçtiğimiz hafta çoşkuyla kutladığımız Cumhuriyet Bayramı’nda çok beğendiğim tam sayfa bir ilan takıldı gözüme. Ayakkabı Dünyası tam sayfa kullandığı ilanda bir Adidas ayakkabı bağcıklarını ay yıldız gibi bağlamış ve “Yürüyelim Arkadaşlar. Tam 83 yıldır... Türkiye ilerliyor, Ayakkabı Dünyası büyüyor” diye bitirmiş. Fazla laf kalabalığı yok, sade, vurucu, kırmızının en güzeli kullanılmış. Ben çok beğendim sizlerle paylaşmak istedim.

Reklam Ajansı:Öykü
Kreatif Direktör: Tamer Atik
Art Direktör: Özer Özbey
Reklam Yazarı: Zeynep Barlas

Kevin Roberts’la “Marka Aşkları”


Dünyanın en önemli reklam ajanslarından Saatchi&Saatchi Dünya Başkanı Kevin Roberts, yaratıcısı olduğu Lovemarks – Marka Aşkları konusunda konuşmak için MediaCat Forum 2006’nın konuğu oluyor. Sadece marka yaratmanın ve marka olmanın ötesinde insanların markalarına aşık olduğunu ve markanıza insanları aşık etmek için neler yapmanız gerektiğini anlatacak Kevin Roberts. 9 Kasım 2006 tarihinde Çırağan Sarayı’nda düzenlenecek konferansa Yiğit Şardan, Serdar Erener, Hulusi Derici gibi isimler de katılacak.
Bilgi almak ve katılım için www.lovemarks-tr.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Fenerbahçe’de kurumsal iletişim direktörü


Bu hafta hem bir Fenerbahçeli hem de halkla ilişkiler sektörünü iyi bilen bir iletişimci olarak gözlerimi yaşartan hatta beni hıçkırıklara gark edecek bir gelişme yaşandı. Haber önüme geldiğinde birkaç kere yutkunup okumak ve sonra da anlamaya çalışmak için epey çaba sarf ettim. Kurumsallaşma adına diğer spor kulüplerinden çok önde olan Fenerbahçe bazı uygulamaları ile yine de tam kurumsal bir yapıya kavuşamadı. Fenerbahçe’nin bir şirket gibi yönetilmesi için bu yılın başında Levent Ersalman’ı CEO olarak görevlendirdi. Levent Ersalman Fenerbahçe’ye 5 ay dayandı ve sonunda istifa etti.

CNN Türk’ten Fenerbahçe’ye

Fenerbahçe Spor Kulübü’nün tüm basın yayın organları ile sağlıklı ve düzenli bir iletişim kurabilmesi konusunda çalışmalar yapmak üzere CNN Türk televizyonunda sunuculuk yapan ve programlar hazırlayan Mehmet Sümer’i Kurumsal İletişim Direktörü olarak göreve getirdi. Mehmet Sümer, Kurumsal İletişim Direktörlüğü bünyesinde bir yandan FB TV, Fenerbahçe Dergisi ve Fenerbahçe resmi internet sitesi’nin iletişim de daha aktif olarak kullanılmasını sağlayacak çalışmalar yapacak, ve diğer tüm basın yayın kuruluşlarının Fenerbahçe Spor Kulübü’nün faaliyetleri konusunda bilgilendirilmesini sağlayacak.

Basın ilişkileri yürütecek

Mehmet Sümer’in en önemli görevinden biri de kulübün basın ile ilişkilerini koordine etmek olacak. Fenerbahçe adına gerekli tüm durumlarda sözlü ya da yazılı açıklama yapılması amacıyla basın bültenlerinin yayınlanması, basın toplantılarının organize edilmesi görevini üstlenecek, Yönetim kurulu üyeleri, sporcular ve teknik heyetlerin basın ile görüşmelerini düzenleyecek ve bu konuda basın yayın kuruluşlarından gelen röportaj, söyleşi, canlı yayına konuk olarak davet edilme konularını vs…) Fenerbahçe Spor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanlığı’na ileterek değerlendirmeye alıp sonuçlandıracak.