Pazar, Eylül 24, 2006

İcon Dergisi Aralık’ta Türkiye’de


Ünlü yabancı dergiler Türkiye’ye gelmeye devam ediyor. Müzik dergisi Rolling Stone dergisinden sonra alanında en az bu dergi kadar ünlü bir mimarlık ve tasarım dergisi ICON Aralık ayında Türkiye’de Türkçe olarak yayımlanacak. İngiltere’de yayımlanan ve alanında bir numara olan ICON Türkiye’de Om Medya tarafından Türkçe’ye kazandırılacak. Derginin genel yayın yönetmenliğini Türkiye’nin en başarılı mimarlık ve tasarım yayıncılığına imza atan Benan Kapucu üstleniyor. Yoğun temposu arasında Benan hanım ile dergi hakkında konuştuk.

Marka Gündemi: Öncelikle hayırlı olsun. Icon Türkiye’de ne zaman yayımlanacak? İngiltere’de derginin yayıncısına başvurduğunuzda nasıl bir tepki aldınız, görüşmeler ne kadar sürdü?

Benan Kapucu : Icon dergisi bizim uzun zamandır takip ettiğimiz bir tasarım dergisi. Türkiye'de de böyle bir tasarım ve mimarlık dergisinin yayımlanması konusunda boşluk ve ihtiyaç olduğunu düşünüyorduk. Mutlaka Türkiye'ye getirelim dedik. İletişime geçtik ve 2 ay süren yazışmalar sonucunda anlaşmaya vardık. Derginin yetkilileri Türkiye'ye geldiler ve gördük ki zaten derginin yayıncısı kuruluş bizim şirketimize çok benziyor. Geçmişi, yaptıkları, kartvizitleri bile... Tam manasıyla kanımız uyuştu ve birlikte çalışmaya karar verdik. Onların açısından önemli olan konu derginin kalitesini ve marka değerini yıpratmadan bu yayını Türkiye'ye taşıyabilmekti. Bu hassasiyeti bizim de taşıdığımızı onlara hissettirdik ve bu konularda bazı taahhütler verdik. Gayet kapsamlı bir anlaşma hazırladık ve Aralık 2006 tarihinde derginin ilk sayısını çıkarmak üzere birlikte çalışmaya başladık.

MG: Satış fiyatı ne olacak Icon’un?

BK: Derginin satış fiyatı 8 YTL olacak. Bu tasarım dergileri açısından çok avantajlı bir fiyat. Zira bu dergilerin orijinalleri 28-30 YTL’ ye satılıyor. Amacımız özellikle bu alanda eğitim gören ve ilgi duyan öğrencilerin Icon’a ulaşabilmelerini sağlamak. Bu yüzden öğrencilere yönelik özel kampanyalar da yapacağız.

MG: Kaç adet basacaksınız? Kaç satmayı bekliyorsunuz?

BK:Dergimizin basımı 20 bin adet olacak. Hedef satış rakamlarımız ilk aylar için minimum 6 bin olacağını tahmin ediyoruz. Ancak bu rakamın sonraki aylarda daha da artacağına inanıyoruz. Bu inancımızın sebebi İstanbul Tasarım Haftası sırasında tasarımcılar ve mimarlardan aldığımız olumlu tepkiler.



MG: Editoryal ekipte kimler olacak? Dergide neler olacak? Hangi konulara yer vereceksiniz?
Dergimizin Genel Yayın Yönetmenliğini ben üstleneceğim. Şu an ekibimizi oluşturuyoruz. Ayrıca yine Om Medya dergi grubundaki tasarım editörlerinden Erem Kargül de katkılarda bulunacak. Dergi içeriğinin yüzde 80'i orijinal içerikten çeviri olarak hazırlanacak. Türkiye'deki tasarımcıların talebi daha çok bu yönde olmuştu. Dünyada en son neler oluyor, yeni tasarımlar neler, bu haberleri yakından ve Türkçe takip etmek istiyorlar. Ama biz aynı zamanda Türkiye'deki tasarımcılar ve mimarların çalışmaları için yüzde 20'lik bir kota ayırdık. Bu kota; haberlerin olgunlaşmasıyla daha da artacak. Derginin içeriğinde en son tasarımlar hakkında haberler, en yeni mimari yapılar hakkında kritikler, en gündemdeki tasarımcılar ile yapılan kapsamlı röportajlar ve bol miktarda ürün tanıtımı yer alacak. Ayrıca kitap tanıtımları, fuar izlenimleri ve değişik yazarların eleştiri yazıları yer alacak. Derginin tasarımı tarafında ise sanat yönetmeni Türkiye'nin dergi tasarımı konusunda istisnasız en tecrübeli ismi Mehmet Aktop görev alacak.

Sevgili Benan Kupucu’ya ve ekibine başarılar diliyoruz. Om Medya grubunu ise İngilizleri ikna ederek Icon dergisini Türkiye’ye getirmeyi başardıkları için tebrik ediyoruz. Umarım uzun soluklu olur, başarılı bir tiraj yakalar.

Visa’dan mutluluk araştırması


Visa Avrupa, Türkiye’nin 7 bölgesinde yaptırdığı “Her Günün Keyfini Yaşa” Yaşam Tarzı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Yedi ilde toplam bin kişi ile yüz yüze yapılan araştırma, “mutluluk”, “gündelik yaşamda en çok keyif verenler”, “armağan”, “duygusal hayat”, “damak zevki” gibi bölümlerden oluşuyor.

İzmir, Türkiye’nin en mutlusu

Araştırma sonuçlarına göre “her yeni günle birlikte kendini mutlu hissetiği”ni belirtenlerin oranı yüzde 62. En mutlu il yüzde 72 ile İzmir olurken, bu oran daha az mutlu olan Adana’da yüzde 48’e geriliyor.

Dondurma ve çikolata seviyoruz

Araştırmada “canınız en çok neyi çekiyor” sorusunda ise ilk sırayı çikolata ve dondurma alıyor. Daha sonra ise dolma ve mantı geliyor. Milli fast food döner ise mantıdan sonra araştırma sonuçlarında yerini alıyor.

Amaç, Türk tüketicisini tanımak

Visa Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yapılan araştırmanın Türkiye’de de yapılmasının Türk tüketicisini daha iyi tanımak açısından kendilerine önemli ipuçları verdiğini söylüyor. Ülman, “Yapılan araştırma, tüketicinin alışkanlıklarını, eğilim ve beklentilerini hayatın farklı anlarında tanımayı hedefliyor. Türk tüketicisini daha iyi tanımamız sağlayan bu sonuçların ürün ve hizmetlerimizi biçimlendirirken de bize yol gösterici olacağına inanıyorum” dedi.

Rezaletin reklam değeri


Türk cinliğinin ve oldu bitticiliğinin uluslararası yansımasını ve bunun sonucunda aldığımız cezayı geçtiğimiz hafta hepimiz izledik. FIA Mehmet Ali Talat’ın kupa vermesine cezayı kesti. 5 milyon dolarcık canım, ne var, biz 10 dakika dünya televizyonlarına reklam yaptık ya o bizim avunmamıza yetiyor. Ben bu dakika ve saniyelerle dünya televizyonlarında yayınlanan görüntülerin reklam eşdeğerini hangi aklı evvel hesaplıyor çok merak ediyorum. Televizyonda her görünen işin reklam değeri var mıdır? Belbim genel müdürü Adnan Şahin geçtiğimiz hafta çaydan geçirme olayı ile gündeme geldi. Adamı görevden aldılar. Şimdi Adnan Şahin kendini şöyle avutabilir mi? “Ben günlerce gazete sayfalarında ve televizyon ekranlarında haber oldum. Şu kadar sayfa, şu kadar dakika bana yer verdiler. Bunun reklam değeri 50 milyon dolar.”

İçerik ve itibarın önemi

Burada içerik önemli değil mi yani? Bütün dünya seni bir çuval inciri berbat ederken, F1 gibi çok çok kıymetli bir organizasyonu elinize yüzünüze bulaştırırken seyredince sanıyor musunuz ki bu reklam değerlerinin bir önemi var? Yok, ne kendinizi ne de halkı böyle saçma sapan, iletişim dünyası içinde yeri olmayan mavallarla kandırmaya kalkmasın. İletişim fakültesinde halkla ilişkiler ve reklam okuyan öğrenciler bile inanmaz size. Siz dua edin bu F1 daha yeni geldi memlekete. Yoksa Türkiye çoktan yarış takviminden çıkartılırdı. Zaten bize verilen 7 yılın 2 yılı geride kaldı. İzleyici sayısı dünya ortalamasının çok altında. Bizim 7 yıl boyunca F1 yarışları yapmamız böyle giderse hayal olacak. Hem de bir daha sonsuza dek rüyamızda bile göremeyeceğimiz bir hayal. Bakın Antalya’dan Rally Şampiyonası’nı nasıl kaldırı verdiler. Rifat Bey, spora siyaset bulaştırmaya uğraşacağınıza Gold tribüne 4 biletle 10 kişinin nasıl girebildiğinin cevabını verin.

Haftanın Kitabı


Zaman Yönetimi

Sıkışık zaman planları, sonu gelmez e-posta iletileri ve dağlar gibi evrak yığılması—bunlar sizi boğar ve veriminizi düşürür. Bu elkitabı zamanınızı ve çalışma yükünüzü tekrar kontrol altına almanıza yardımcı olmak için şu konular üzerinde duruyor:

- Görev ve sorumlulukları öncelik sırasına dizmek
- Güçlü zaman planlaması araçları kullanmak
- Daha az zamanda daha çok iş çıkarmak.

Yapılması doğru olan işleri daha hızlı, ustalıklı ve etkin bir şekilde gerçekleştirebilmeniz için öneriler. Misyonla ilgili görevlere nasıl odaklanabileceğinizi, öncelik taşımayan iş ve görevleri nasıl eleyebileceğinizi veya devredebileceğinizi, işten alıkonulmalara nasıl karşı koyabileceğinizi gösteriyor.

Yönder Melisa Raffoni ünlü MIT Üniversitesi öğretim kadrosunda; Harvard Management Update’de pek çok makalesi yayımlandı. Yeni kurulan şirketlerden Fortune 500 şirketlerine kadar yüzlerce kurumsal müşteriyle çalıştı.

Zaman Yönetimi
Melisa Raffoni
Çeviren: Ahmet Kardam
110 Sayfa, 7.90 YTL
www.optimistkitap.com

Perşembe, Eylül 21, 2006

Tatil bitti...

İki haftalık tatil bitti. Yaz da bitti. Tekrar Marka Gündemi’ni sizlerle tutmaya devam edeceğiz. Biz tatile çıktık ama memlekette yazılacak konuşulacak o kadar çok şey oldu ki. Şimdi onlardan bahsetmeye kalsak sayfalar yetmez, yazı dizisi yapmak gerekir. 12 Dev Adam Japonya’da tarih yazdı, Formula 1’i bile siyasete alet etmeyi başardık. Bir Lübnan teskeresi geçti ki hükümetin üzerinden, yaz yaz bitmez. Köprü zammı hepimizi kızdırdı. Gelin şimdi tekrar Marka Gündemi’ni tutmaya başlayalım.

Alkışlarımız 12 Dev Adam’a


Türkiye Basketbol Milli Takımı NBA yıldızlarından yoksun genç kadrosuyla Japonya’da tarih yazdı. 2002 yılında Amerika’da düzenlenen Dünya Basketbol Şampiyonası’nda dokuzuncu olan 12 Dev Adam çıtayı bir adım daha yükselterek altıncı olmayı başardı. Takım acil servise döndü, sakatlıklarla boğuşan takım gelebileceği en iyi yere geldi. Şimdi sıra bizde. Dünya Şampiyonası 2010 yılında Türkiye’de düzenlenecek. Abdi İpekçi Salonu’nda güzel günler bizi bekliyor. Bu takım İstanbul’daki finallerde çıtayı daha da yukarılara taşıyacak. Buna hepimiz daha bugünden inanmamız ve ona göre çalışmamız gerekiyor.

Daha çok destek

Burada bir parantez de Garanti Bankası’na açmak gerekiyor. Yıllardır Basketbol Milli Takımımızın ana sponsoru olan Garanti Bankası’nın desteği herkese örnek olmalı. Takım tartışılırken, kötü sonuçlar alırken bile her zaman arkasında olduğu, desteğini çekmedi. Türkiye’de düzenlenecek Dünya Şampiyonası için takımımıza destek veren şirketlerin çoğalmasını görmek istiyorum. Bu çocuklar daha fazla desteği hakkediyor. 2010 yılında Türkiye’de bambaşka bir hava olacak. Bu milli duygularla birlikte markalar da yerini bu şampiyonada yerini gecikmeden almalı. Benden söylemesi.

Tanyeviç, Jupp Derwall’dir

Milli Takımın başında Aydın Örs her şeyi vererek bu takımı bir yerlere taşıdı. Aydın Hoca doğru bir kararla tam zamanında yerini Tanyeviç’e bıraktı. Tanyeviç kazandığı başarılar ile bence bu takıma gelen en iyi hoca. Almanya’daki Avrupa Şampiyonası sonrasında istifası istendi, gitmesine ramak kaldı. Basın Tanyeviç’i çok acımasızca eleştirdi. Ancak doğru bir kararla Tanyeviç kaldı. Bana sorarsanız Tanyeviç, Türkiye’de futbol anlayışını değiştiren Galatasaray’ın teknik direktörü Jupp Derwall neyse odur. Tanyeviç daha uzun yıllar bu takımı çalıştırmalı ve kazanma hırsını, enerjisini bu takıma aktarmalı.

Al bisikletini, düş yollara


Türkiye’nin son yıllarda gördüğü en kapsamlı ve önemli iletişim projesi bu hafta sonu Taksim Meydanı’nda başladı. İlaç firması Roche ve Türkiye Bisiklet Federasyonu’nun birlikte düzenlediği “Mavi Bisiklet, kanserde erken tanı için yolAçık” kampanyasıyla bisikletini kapan yollara düşüyor. Kampanyaya katılan her bisikletli için Roche, Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Daire Başkanlığı'nın uygun göreceği yerlerde meme kanseri teşhisinde kullanılan mamografi merkezlerinin kurulması amacıyla oluşturulan fona katkıda bulunacak. Ne kadar çok bisiklet, o kadar çok paranın fona aktarılması demek.

Bisikletçiler 2000 km. pedal basacak

Projede yer alan Türkiye A Milli Takım profesyonel bisikletçileri İstanbul, Kocaeli-Sakarya, Bilecik, Eskişehir, Sivrihisar, Ankara, Kulu, Konya, Akşehir, Eğirdir, Isparta, Burdur, Alanya ve Antalya güzergahında kanser hastalığı ile mücadele için 2000 kilometre pedal çevirecek. Aynı güzergah boyunca bisikletçilere eşlik edecek olan ‘Roche Mavi Bisiklet Tırı’nda ise çok değerli tıp insanlarının katılımıyla kanserde erken tanı konusunda bilinçlendirme toplantıları yapılacak. Halkın katılımına açık olacak toplantılarda; akciğer kanseri, meme kanseri, lenfoma, kolon kanseri, cilt kanseri konularında detaylı bilgiler verilecek ve erken tanının önemine işaret edilecek. Proje ile ilgili detaylı bilgi almak için www.mavibisiklet.com adresini ziyaret edebilirsiniz.

Festivaller de bitti...


Yaz bitti, tatil bitti dedik ya, bu arada festivaller, açık hava konserleri de yavaş yavaş sona eriyor. Rock N’ Coke, Electronica Festival İstanbul coşkulu bir şekilde sona erdi. Rock N’ Coke Hezarfen Havaalanı’nda 50 bin kişiyi, EFI ise Kilyos Burch Beach’te 13 bin kişiyi ağırladı. Rock N’ Coke’ta sahne alan pek çok grubu vasat bulduğumu belirtmeliyim. Festivalde yer alacak gruplar açıklandığı andan itibaren isimlerin zayıf olduğu yönünde eleştiriler yer aldı basında. Ben sahneye çıkmadan bir yorum yapmak istemedim. Ancak eleştirilerin çok da haksız olmadığı sahne performanslarından görüldü. Rock N’ Coke’ta en çok Hayko Cepkin, Gogol Bordello, Duman, Editors ve Burn Sahnesi’nde yer alan Direc T gruplarını beğendim. Özellikle Hayko Cepkin ve Duman deyim yerindeyse ortalığı “yıktılar”.

Plajda sabaha kadar dans
Kilyos Burc Beach’teki Electronica Festival’de ise İstanbullu müzikseverler sabahın ilk ışıklarına kadar dans ettiler. Cuma günü birlikte en son sahne alan dünyaca ünlü DJ’ler Sasha ve John Digweed 4 saat boyunca sahnede muhteşem bir performans sergiledi. İkinci günün önemli ismi ise Hollandalı DJ Armin van Buuren’di. Son yıllarda en iyi üç DJ’den biri seçilen Armin van Buuren süper setler çaldı. Umarım siz de dinlemişsinizdir. Seneye gelecekleri şimdiden merakla bekliyoruz.

Haftanın Kitabı


Proje Yönetimi’nin incelikleri

Optimist Kitaplar Harward Business School Yayınları’na ait kitapları Türkçe’ye kazandırıyor. Cep Yönderi Dizisi adı verilen seride yöneticilerin iş yaşamında her gün karşılaştıkları en yaygın sorunlara çözüm önerileri getiriyor. Şimdilik dizi içinde 4 adet kitap yayımlandı. Kitaplarda, güçlü ve zayıf yanlarınızı tespit etmeye ve kritik becerilerinizi keskinleştirmeye yarayan kullanışlı araçlar, testler ve gerçek yaşamdan alınmış örnekler yer alıyor. İster masa başında, ister bir toplantıda ya da yolda olun, bu cep kitapçıkları size işinizin günlük talepleriyle daha hızlı, daha kavrayışlı ve daha etkin bir biçimde başa çıkma imkânını verecektir. Bu hafta benim çok önem verdiğim proje yönetimi konusunda Mary Grace Duffy’nin kaleminden çıkan kitabı tanıtmak istedim size. Serinin diğer kitapları haftaya. İyi okumalar.